Pandemi döneminde evden çalışma konsepti büyük bir hızla yayıldı, evlerimizin bir köşesi çalışma alanına dönüştü ve ihtiyaca göre donatıldı. Yalnızca çalışma alanımız değil, çalışma saatlerimiz de değişti ve değişmekte.
Evlerimizde bu dönüşümler olurken, iş dünyası da bu duruma teknik olarak ayak uydurdu. Hibrit çalışma sisteminin gelecekte nasıl mantıklı bir biçimde kullanılacağı sorusuna cevap aranıyor. Artık bir çok ofiste yalnızca belli bir kişiye ayrılmış masalar bulunmuyor. Bunun yerine, çalışanların ofise geldikleri gün kullanabilecekleri, kimseye ait olmayan ortak çalışma alanları ve uydu masalar mevcut. Açık alanda yapılması zor telefon görüşmeleri ya da online görüşmeler için telefon kulübelerini andıran kulübeler, organik formlarda akustik elemanlar, doğayı içeriye taşıyan aydınlatma sistemleri, ofisleri klasik anlamdaki çalışma ortamlarından ileri bir boyuta taşıyor.


Güçlü ve esnek bir ekip için, firmaların çalışanlarının grupla özdeşleşmesine yardımcı olması ve ekip ruhunu kuvvetlendirmesi gerekiyor. Ofis sosyal ortam olarak grupların oluştuğu veya yeniden yapılandığı bir yer olmalı. Kahve makinası başında tanışma, ahbaplık, öğle tatilinde sabahleyin oluşan gerginliğin giderilmesi, ekipçe yapılan spor aktivitelerinde hiyerarşik yapılan getirdiği engellerin kalkması, kurumsal kutlamalar…
Ofiste çalışmanın bir avantajı da hızlı bilgi aktarımı. Örneğin merdiven aralığı ya da kapı önünde proje ile ilgili küçük problemler hakkında konuşulması ve yaratıcı çözümler üretilmesi.
Özetle ev/ofis – yaşam tarzı/çalışma tarzı ve bu ikisi arasındaki denge, yakın gelecekte nasıl çalışacağımızı belirleyecek ve geleceğin çalışma ortamlarını şekillendirmeye devam edecek.
Kaynak: Maison Française, Mart 2023