Türkiye Today tarafından hazırlanan “A Home of One’s Own: Can Türkiye Tackle the Mounting Housing Crisis?” başlıklı haberde görüşlerime yer verilmesinden büyük mutluluk duydum.
Halka arz edilen gayrimenkul sertifikaları, 500 bin sosyal konut projesi, uzun vadeli mortgage sistemine geçiş, sosyal konut politikaları, değişen yatırımcı davranışları gibi konuları konuştuğumuz dosya haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
İş dünyasında yeni ve şaşırtıcı bir trend baş gösterdi.
Nefes egzersizleri, sese dalma, aromaterapi ve görselleştirmelerle eşleştirilmiş rehberli sauna ve buz banyosu deneyimleri ile toplantı yapmak 😊
Kanada ve Amerika’da başlayan bu akım, sağlıklı bir şekilde (alkol ve stresten uzak) bir araya gelmek için güvenli alanlar oluşturmak fikriyle doğmuş. Yiyecek ve içecek tüketilebilen versiyonları da var.
Bir süreliğine telefon ve teknolojiden uzaklaşmak isteyenler için de iyi bir alternatif gibi görünüyor.
New York’da 90 kişiye kadar kapasitesi olan, stadyum oturma düzenine sahip saunalar yükselen talebi karşılamaya çalışıyor deniyor.
İlgili websitelerde Financial Times, National Geographic, Forbes, Insider, Vogue gibi markaların bu akıma ilgi gösterdikleri anlaşılıyor.
Pandeminin üzerinden bir süre geçti ve iş yapış şekillerinde uzaktan çalışmaya uyum sağlama süreci de bir nevi atlatılmış oldu. Sosyalleşme ihtiyaçları baki kaldı, gelişmeye ve dönüşmeye başladı. Önümüzdeki zamanlarda bu konuda farklı örnekleri de görebileceğimizi düşünüyorum.
Bahsedilen örnek restoranlara alternatif olur mu?
Türkiye’de olsa, kimler veya hangi kurumlar ilgi gösterir?
Ne dersiniz?
Fotoğraflar ve kaynaklar: nypost.com, othership.us, we-heart.com, timeout.com, cladglobal.com
TCMB tarafından açıklanan Ticari Gayrimenkul Fiyat Endeksi (TGFE) verilerine göre,
2024’ün üçüncü çeyreğinde ticari gayrimenkul fiyatları nominal olarak bir önceki çeyreğe göre %6,8; bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %44,1 oranında arttı.
*Enflasyon etkisinden arındırıldığında ise fiyatlar yıllık bazda %6,5 oranında azaldı.
Aynı veri setinde yer alan alt endekslerden Dükkan Fiyat Endeksi yıllık bazda reel olarak *%5,8 gerilerken Ofis Fiyat Endeksi ise %10,2 düştü.
Kira zam tavanı: Kasım ayı enflasyon verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, Aralık ayı için konut ve işyeri kiralarında uygulanabilecek *tavan zam oranı %60,45 oldu. Geçen ay söz konusu oran %62,02 olarak açıklanmıştı.
ABD’de bekleyen konut satışları, piyasalardaki düşüş beklentilerinin aksine Ekim’de son 7 ayın en büyük artışını yaşadı ve aylık bazda %2 artarak 77,4’e yükseldi. Veriler, *yıllık bazda ise %5,4 artışa işaret ediyor.
Küresel çapta artan konut fiyatları ABD’de yarattığı kriz nedeniyle araştırma konusu oldu. Harvard Üniversitesi tarafından hazırlanan rapor, ABD’de hızla artan konut fiyatlarında yaşları *59 ila 78 arasında değişen baby boomers kuşağının etkili olduğunu ortaya çıkardı. Konut ve inşaat ile ilgili yeni düzenlemelere sert bir şekilde karşı duran ve emlak piyasasının yaklaşık %42’sini elinde tutan baby boomers kuşağının tercihleri piyasayı alt üst etti. Sahip olduklarını koruma noktasında aktif davranan kuşağın temsilcileri nedeniyle nesiller arası konut aktarımı sorunu ciddi ölçüde derinleşti. Gelecek yıllarda genç nesillerin konut sahipliğinin giderek zorlaşacağı tahmin edildi.
ABD’de inşaat harcamaları:ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ülkede inşaat harcamaları, Ekim’de bir önceki aya kıyasla *%0,4 artarak 2 trilyon 172 milyar dolar oldu. Beklentiler artışın %0,2 olacağı yönündeydi. İnşaat harcamaları, Eylül’de %0,1 artışla 2 trilyon 165 milyar dolar olarak hesaplanmıştı.
*Kaynak: Pareto
Fiyatların çeşitli faktörlere bağlı olarak oldukça değişkenlik gösterdiği ve maliyetlerin arttığı bir dönemde olduğumuz değerlendirilebilir, ne dersiniz?
Artık günümüzde geliştiriciler tüketicilerin yaşam maliyeti krizine yardımcı olmak için küçük evler inşa ediyor.
*Trend
Markalar, geleneksel evlerden çok, daha uygun fiyatlı ve sürdürülebilir olacak şekilde tasarlanmış minik evler yaratıyor. Bu evler genellikle alan kullanımını en üst düzeye çıkarmak ve gereksiz özellikleri en aza indirmek için tasarlanıyor.
*İçgörü
Geleneksel bir ev veya daire almaya gücü yetmeyen birçok tüketici, yaşam maliyeti kriziyle mücadele etmek için uygun fiyatlı ve daha küçük evler satın almayı tercih ediyor. Enflasyon, tüketicilerin para harcama biçimini değiştirmeye devam ederken, mütevazi, daha küçük ölçekli yaşam biçimlerine daha fazla vurgu yapılıyor.
Sonuç olarak, küçük evler, küçülmek veya daha basit yaşamak isteyen insanlar arasında giderek daha popüler hale geliyor.
*Örnek
Low-Cost Ethical Housing, Melbourne, Avustralya
*Soru
Markanız, ürününü yaşam maliyeti krizine nasıl uyarlayabilir?
“Yerel Misafirperverlik”
Yeni oteller tasarımlarına ilham vermek için yerel tarihi ve mimariyi kullanıyor.
*Trend
Yeni oteller, butik otel pazarı büyüdükçe tasarım planları, yerel kaynak bulma ve/veya topluluk iş birlikleri yoluyla yerel kültürü benimsiyor. Bu oteller, misafirleri için lüks seyahatin güzelliklerini korurken daha otantik yerel deneyimleri kolaylaştırmayı hedefliyor.
İçgörü
Otantik seyahat deneyimlerine olan talep büyümeye devam ediyor ve daha fazla tüketici yerel topluluklara ve çevrelere ilgi duyuyor.
Otantik (ama lüks) deneyimler isteyen gezginler yerel katkıları konusunda net olan işletmeleri destekliyor.
*Örnekler,
Brutalist Mexican Hotels, Sayulita, Meksika
Local Heritage-Inspired Hotels, Kentucky, Amerika
*Soru
Markanız, yerel topluluğundan nasıl ilham alabilir?
Park Güell, İspanya’da bulunan, bahçelerden ve çeşitli mimari unsurlardan oluşan ilginç bir kamu parkı. Günümüzde Barselona’nın en popüler turizm noktalarının başında geliyor. UNESCO tarafından “Antoni Gaudi’nin Eserleri” adı altında Dünya Mirası Alanı olarak ilan edilmiş bir bölge. Ancak çıkış noktası bundan çok farklı. Gelin bir de Park Güell’e gayrimenkul perspektifinden bakalım.
İspanyol girişimci ve iş adamı Eusebi Güell, Barselona’nın kuzey bölgesinde, ova ve deniz manzaralı Carmel Tepesi yamaçlarında, yaklaşık 171.800 m2 büyüklüğünde bir arazi satın alıyor. Araziye Barselona’nın zengin ve soylu insanları için, içinde kamu yapılarının ve 60 adet konutun bulunduğu bir şehir inşa ettirmek istiyor. Eusebi Güell, İngiltere ziyaretinde görerek etkilendiği bahçe-şehir tarzındaki bu projeyi gerçekleştirmek için yakın dostu Antoni Gaudi ile anlaşıyor. Dönemin kraliyet üyesi Eusebi Güell’in isteği üzerine, Barselona aristokratlarının kullanımı için Antoni Gaudi tarafından tasarlanan Park Güell, 1900-1914 tarihleri arasında inşa ediliyor. Bahçe-şehir projesi, konutlar, çeşitli sosyal etkinliklerin düzenlenebileceği bir meydan ve sosyalleşmek için çeşitli ortak kullanım alanlarından oluşuyor. Güell ve Gaudí, doğal bir parkın içinde yer alan bu projeyi, maksimum konfor sağlamak için en son teknolojik gelişmelerle donatılmış, sanatsal bir dokunuşla tamamlanmış, yüksek kaliteli evlerden oluşan organize bir bölge olarak hayal ediyor.
Ancak 1914 yılında çalışmalar durduruluyor. Koca bir şehir olması gereken Park Güell projesi yarım bırakılıyor. İki ev, üç viyadük, bir meydan, bir sütunlu salon ve Gaudi’nin kişisel evinden oluşan bir proje olarak kalıyor. Peki başlangıçta lüks bir konut alanı olarak planlan proje, o dönem için gayrimenkul geliştirme açısından baktığımızda neden başarısız oldu?
Arazi ve İmar Durumu
Temiz havası, denizin ve Barselona Ovası’nın muhteşem manzarasına sahip konumu rakipsizdi. Ancak arazinin topografik yapısıyla başa çıkmak için karmaşık bir yol, viyadük ve basamak ağına sahip yaklaşık altmış adet üçgen şekilli parsel için izin verildi. İmarın son derece ayrıcalıklı bir karakteri vardı. Parsellerin yalnızca altıda biri üzerine inşaat yapılabiliyordu ve evlerin yüksekliği ve yerleşimi deniz manzarasını engelleyemeyecek veya komşuları güneş ışığından mahrum bırakmayacak şekilde ayarlandığından inşaat koşulları oldukça kısıtlayıcıydı. Ayrıca o dönem için uygun bir ulaşım sistemi yoktu.
Proje Pazarlama Aktiviteleri
Aynı zamanda inşaatın yüklenicisi olan Josep Pardo Casanovas, satışları teşvik etmek için Gaudi’nin asistanı Francesc Berenguer tarafından tasarlanan bir gösteri evi inşa etti. Ayrıca projenin mimarı Gaudi, 1906’da babası ve yeğeniyle birlikte yaşamak için oraya taşındı.
Kısa bir süre sonra, 1907’de Eusebi Güell, siteyi geliştirme amacıyla satın aldığında zaten orada bulunan eski konağına taşındı. Ayrıca o yıllarda büyük meydanda çok sayıda sivil etkinlik düzenlendi. Ancak uygulanması zor kira sözleşmeleri kapsamındaki arsaların karmaşık satış koşulları alıcı kaybına sebep oldu. Alıcı eksikliği, 1914’te inşaatın terk edilmesine neden oldu ve inşa edilmesi öngörülen altmış evden yalnızca ikisi yapıldı.
Bu başarısızlığın birkaç ana nedeni var:
Pazar Talebi ve Konum: Park Güell, Barcelona’nın kuzeyinde, şehir merkezinden biraz uzak bir bölgede yer aldı. O dönemde bu bölgeye ulaşım zordu ve zengin sınıfın şehir merkezine daha yakın yerlerde yaşamayı tercih etmesi nedeniyle, burada lüks konutlara talep düşük kaldı. Bu da Park Güell’deki konutların satılmasını zorlaştırdı. Projenin başarısı için pazar araştırması yapılarak, alıcıların ihtiyaç ve tercihleri daha iyi anlaşılabilirdi. Proje, üst sınıf için lüks konutlar olarak planlanmıştı. Pazar talebi analiz edilerek, doğru hedef kitle belirlenmeliydi.
Ekonomik Durum: Proje, 1900’lerin başlarında, ekonomik olarak belirsiz bir dönemde başladı. Ekonomik sıkıntılar, yatırımcıların ve potansiyel alıcıların ilgisini azalttı. Projenin tarihi ile ilişkili olarak, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında Avrupa genelinde ekonomik belirsizlikler ve finansal zorluklar yaşanıyordu. Bu durum, insanların büyük yatırımlar yapma konusundaki isteksizliğini artırdı. Özellikle lüks konut projelerine olan talep azaldı. Ekonomik kriz ve Birinci Dünya Savaşı gibi faktörler, projenin finansal sürdürülebilirliğini olumsuz etkiledi.
Mimari ve Tasarım: Antoni Gaudi’nin tasarımları çok özgün ve sıra dışıydı. Bu yenilikçi ve alışılmadık mimari tarz, herkesin beğenisini kazanamadı, geniş bir kitleye hitap etmedi. O dönemde potansiyel alıcılar, Gaudi’nin vizyonunu fazla yenilikçi veya anlaşılmaz buldu. Projenin hedef kitlesi için daha geleneksel tasarımlar tercih edilebilirdi. Gaudi’nin tasarımları estetik açıdan çarpıcı olsa da, işlevsellik ve günlük yaşamın ihtiyaçları açısından yeterince çekici bulunmadı.
Yönetim ve Finansman: Proje, Eusebi Güell tarafından finanse edilmekteydi. Ancak, yeterli sayıda parsel satışı gerçekleştirilemediği için finansal sürdürülebilirlik sağlanamadı ve proje tam olarak hayata geçirilemedi. Eusebi Güell’in finansal desteği tek başına yeterli olmadı. Daha geniş bir yatırımcı ağı veya alternatif finansman kaynakları araştırılabilirdi.
Pazarlama Kampanyaları
Projenin pazarlanması ve tanıtımı konusunda daha etkili stratejiler geliştirilebilirdi. Potansiyel alıcılara ulaşmak için daha geniş çaplı ve hedefli pazarlama çalışmaları yapılabilirdi. Farklı ödeme seçenekleri, taksitlendirme gibi alıcıları teşvik edecek satış stratejileri uygulanabilirdi.
İnşaat ve Malzeme Temini: Savaş döneminde inşaat malzemelerinin temininde zorluklar yaşandı ve maliyetler arttı. Bu durum, projelerin tamamlanmasını zorlaştırdı ve maliyetlerin yükselmesine neden oldu.
Sonuç olarak, Park Güell’deki konutların satılamamasının ardında bir dizi ekonomik, sosyal ve coğrafi faktör bulunuyor. Bu nedenler, projenin başlangıçtaki hedeflerine ulaşmasını engelledi ve sonuçta Park Güell, planlanan konut alanı olarak değil, bir park olarak kullanılmaya başlandı. Park olarak düzenlendikten sonra ise, bugün Barselona’nın en önemli turistik cazibe merkezlerinden biri haline geldi.
Peki proje başarılı olsaydı?
Bölgeye olan talep artışı nedeniyle, ulaşım altyapısı da geliştirilmek zorunda kalırdı. Bu durum, şehirde daha geniş ve etkili bir ulaşım ağı kurulmasına yol açabilirdi.
Başarılı bir proje, bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilirdi. İnşaat sektöründen, hizmet sektörüne kadar çeşitli alanlarda istihdam ve yatırım artışı sağlanabilirdi.
Gaudi’nin tasarımlarının ticari bir başarı elde etmesi, onun ve diğer modernist mimarların eserlerine olan ilgiyi artırabilir ve daha fazla modernist yapıların inşa edilmesini teşvik edebilirdi.
Lüks konutların başarıyla satılması, bölgeye üst sınıf bir nüfusun yerleşmesine neden olabilirdi. Bu durum, sosyal ve kültürel dinamikleri etkileyerek, bölgenin prestijli ve yüksek yaşam standardına sahip bir yerleşim alanı olarak gelişmesini sağlayabilirdi.
Gaudi’nin özgün tasarımlarıyla dolu bir konut bölgesi, zamanla turistik bir cazibe merkezi haline gelebilirdi. Turistlerin ilgisini çeken bir bölge olarak, yerel ekonomi üzerinde olumlu etkiler yaratabilirdi.
Başarılı bir lüks konut projesi, çevredeki gayrimenkul değerlerini artırabilirdi. Bu, bölgenin genel olarak daha yüksek bir ekonomik değere sahip olmasını sağlayabilirdi.
Park Güell, bir gayrimenkul geliştirme projesi olarak başarısız olmuş olabilir, ancak bu başarısızlık önemli dersler ve gelecekteki projeler için değerli çıkarımlar sağlamakta:
Pazar Araştırması ve Konumun Önemi: Doğru konum seçimi ve hedef kitlenin ihtiyaçlarına uygun bir proje planlaması yapılması önemli.
Finansal Planlama ve Risk Yönetimi: Finansal sürdürülebilirlik ve ekonomik krizlere karşı hazırlıklı olunması önemli.
Mimari ve Tasarımda İşlevsellik: Estetik kadar işlevselliğin de göz önünde bulundurulması gerekmekte.
Esneklik ve Dönüşüm Potansiyeli: Projelerin farklı kullanım alanlarına dönüşebilme esnekliği, başarısızlık durumunda bile değer yaratabilir.
Park Güell’in bugünkü durumu göz önüne alındığında, projenin başarısızlığı aslında bir tür “başarıya” dönüşmüş. Bugün, Park Güell, Gaudi’nin sanatsal ve mimari dehasının sergilendiği, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir park olarak, günümüzün en önemli simgelerinden biri haline gelmiş. Projenin esnekliği ve yeniden kullanım potansiyeli, başarısızlık durumunda bile önemli bir başarı faktörü olarak değerlendirilebilir.
Webtures Talks’ın 76. bölümünde sevgili Öykü Göğer ile gayrimenkul ve gelecek vizyonları üzerine sohbet ettik.
Bu güzel podcast serisinde, iş geliştirmede müşteri memnuniyeti, karlılık, strateji, hedef kitle gibi konuları konuştuk. Hedef kitleye ulaşırken hangi platformların kullanılması gerektiğinden ve dijital pazarlamanın öneminden bahsettik.
Dijitalleşme ve gelişen teknolojiler, örneğin yapay zeka gayrimenkul sektörünü nasıl etkiledi?
Hangi alanlarda nasıl gelişmeler oluyor?
Teknolojinin inşaat ve gayrimenkul sektöründeki kullanım alanları neler?
Akıllı şehirler,
Uzaktan çalışma trendleri başta olmak üzere pek çok alana değindik.
Ayrıca bir markanın bilinir ve güvenilir bir konuma gelmesi için nelere dikkat edilmeli?
Son olarak ise 2023 yılı gayrimenkul adına nasıl bir yıldı? 2024’te bizi neler bekliyor?
Podcast için linki inceleyebilirsiniz.
Bu keyifli söyleşi için emeği geçenlere teşekkür ederim ✨
Sürdürülebilirlik, esneklik ve belirsizlik kavramlarının her alanda olduğu gibi gayrimenkulde de popüler hale gelmesi şaşırtıcı değil. İçinde bulunduğumuz durumu anlamak ve yön vermek belki de her zamankinden daha önemli hale geldi.
Yakın zamanda incelediğim raporlara referans verecek olursam, Alaaddin Reklam Ajansı, gayrimenkul trendlerini dört ana başlıkta inceleyen detaylı bir dosya hazırlamış. Proje Geliştirme, pazarlama, yaşam şekli, inşaat ve tasarım açısından son dönem gelişmelerini ele almış.
Taşınmalar ve Şehir Dışı Hareketlilik
İstanbul’dan alternatifi Çanakkale, Sakarya; Ankara’dan alternatifi Bolu, Konya gibi nispeten yoğunluğu az, yaşam kalitesi yüksek şehirlere bir akış var. Bu sebeple bu gibi şehirlerde daha fazla değer artışı, yatırımcıların ilgisi ve yerel emlak piyasalarının daha canlı hale gelmesi söz konusu.
Üstelik bu durum sadece ülkemiz için geçerli değil. Dünya genelinde önümüzdeki beş yıl içinde metropol sakinlerinin %15 ile %28’inin muhtemelen şehir dışına taşınacağı öngörülüyor.
Uzaktan Çalışma ve Yazlık Şehirler
Uzaktan çalışmanın bazı sektörlerde pandemi sonrası kalıcı hale gelmesi, hem konutta hem de ticari gayrimenkulde değişikliklere sebep oluyor.
Uzaktan çalışmaya devam eden şirketler ofis alanlarından ya vazgeçti, ya da küçülttü. Çoğu projede ofis alanları fonksiyon değiştirmeye başladı.
Aynı zamanda evden çalışmak, çalışanların coğrafi konumlarını değiştirebileceği ve küçük şehirlerde maliyetleri daha uygun özel ofis alanı ve büyük ev arayışlarını ortaya çıkardı.
Yazlık şehirler ise hem satış, hem de uzun dönem kiralama için önümüzdeki dönemde iyice popüler hale gelecek. Mersin, Antalya, Balıkesir, Aydın ve İzmir ilginin en yoğun olduğu iller.
Ayrıca tüketiciler bir projeden ev alırken, sadece evin özeliklerinin anlatıldığı katalogların yanı sıra, yapıyı oluşturan malzemeler ve yapı denetime ilişkin de detaylı bilgi ve rapor isteyecek.
Hiper Gerçekçilik
Teknolojide gelişen yeni yöntemler sayesinde proje tasarımlarının görselleştirilmesi, hem tasarım detayının mevcut olduğu, hem de daha kesin bir his elde etmeye yönelik hiper-gerçekçilik akımına doğru yön değiştirecek.
Değişen Ekonomik Koşullar ve Lüks Gayrimenkul
Ülkemizde üç yıl öncesine kadar ‘karı-koca’ beyaz yakalı,biraz peşinat ve 5 yıllık kredi desteği ile ortalamabir ev sahibi olurken, şimdi birikmişi ya dasatabileceği bir şeyleri varsa ancak yeni bir evalma niyetine girebiliyor.
Bu sebeple fiyat katmanları yaratmak, evleri natamam vermek ya da iç dekorasyonda otomobil markalarında olduğu gibi her opsiyonu ayrı fiyatlandırmak, tüketicilere seçenekler sunmak açısından önemli.
Diğer taraftan küçük evler, geleneksel konutlara alternatif olarak dünya için havalı bir trend iken, bizler için zorunluluk haline geldi. İnşaat ve yenileme maliyetleri sebebiyle ister istemez daha küçük metrekarelerde yaşamak zorunda kalınacak. Özellikle öğrenciler, yeni mezunlar, bekarlar, yalnız yaşayanlar için 1+0 stüdyolar tekrardan gündeme gelecek.
Lüks gayrimenkulde ise önümüzdeki günlerde sıklıkla Londra ve New York’ta lüksü deneyimleyen yatırımcıların, ülkemizde başta İstanbul ve Bodrum’a ilgi göstermesi bekleniyor.
Wellbeing, Değişen Sosyal Medya Eğilimleri ile Hobiler ve İlgi Alanları
Evlerimiz ve yaşadığımız alanlarda büyük bir değişim başlıyor. Tasarım trendlerinde ev içindeki fiziksel sağlıklı yaşam alanlarına artan bir odaklanma söz konusu. Tüketicilerin çoğu, sadece otel ve benzeri tesislerde alıştığı sıcak ve soğuk dalma havuzları, kaplıcalar, buhar odaları, kızılötesi saunalar, esneme alanları, tam donanımlı spor salonları ve meditasyon alanlarını evleri için de artık bir tercih olarak görüyorlar. Ev artık aynı anda egzersiz yapmak, eğlenmek veya çalışmak için kullanılan bir ortama dönüştü. Mutfaklar sadece yemek pişirmek için değil, ödev yapmak, toplantı yapmak veya misafir ağırlamak için bir mekan haline geldi. Geliştiricilerin her odayı artık dört duvar teslim edilen bir yerden çıkarması ve çok amaçlı bir oda olarak düşünmesi gerekiyor.
Diğer taraftan, sosyal ağlarda sıkılma başladı, yeni hobiler ve sosyalleşme biçimleri geri dönüyor. Sosyal medyadan uzak durmayı seçen kullanıcı sayıları hızla artıyor. Brandwatch tüketici raporlarına göre Ocak ve Ekim 2022 arasında, çevrim içi sohbetlerde sosyal medyayı bırakmak istediğine dair sözler %53 olarak kategorize edilirken, öfke %27 ile en yaygın ikinci duygu olmuş.
Uzmanlar 2023’te hobi ve aktivitelere yeniden dönüş başlayacağını öngörüyor. Accenture’nin 1500 kişiyi kapsayan bir araştırmasında son 6 ay içinde yeni hobiler denediklerini söyleyen insan sayısı %30’a ulaşmış. Geliştiriciler için burada yeni fırsat ve keşifler yatıyor. Projelerde daha fazla tutku, hobi ve ilgi alanları içeren eklentiler ile ev sahiplerinin topluluklara aktif katılımı teşvik edilebilir.
İnşaat Trendleri
Güneş enerjisi kullanımı, fotovoltaik paneller, temiz hava filtreleri, yalıtımlı duvarlar, yönetim sistemlerinde teknoloji, gelişmiş tasarım teknolojileri, inşaat sektörünün hemen her alanında yer almaya başladı.
Bina Bilgi Modellemesi (BIM), inşaat profesyonellerinin işini kolaylaştırıyor, hem planlama aşamalarında hem de inşaat sürecinde zamandan ve kaynaklardan tasarruf sağlıyor.
Teknolojinin inşaat sektöründeki kullanım alanları ve faydaları mekanik kollar gibi robotlar, sürücüsüz inşaat araçları, teftişler ve arazi etüdü için dronlar, bina tasarımında yapay zeka ve simülasyonların kullanımı, çalışan güvenliğini izlemek için giyilebilir sensörler.
ULI Global Sürdürülebilirlik Raporu 2023’e göre ise gayrimenkulde bu yıl beş kavram öne çıkıyor.
Çevresel-sosyal-yönetsel stratejiler,
Gerçekleşen işlemler ve değerleme riskleri,
İşbirliği,
Global Riskler,
Devletlerin ve yerel yönetimlerin etkisi.
İklim tehlikelerinin artan yoğunluğu ve hükümet düzenlemelerini proaktif bir şekilde ele alabilmek, gayrimenkul sektörü için yeni ve devam eden zorluklar oluşturuyor. Mevcut küresel ekonomik ortam, gayrimenkul sektörünün çevresel-sosyal-yönetsel alanlarda ilerlemesinin önündeki zorlukları, soruları ve engelleri artırıyor. Bu durum, durgunluk tehdidi ve yükselen enflasyon nedeniyle karmaşık bir hal alıyor.
Diğer taraftan, işbirliğinin gücünü kullanmak gerekiyor. Hiçbir paydaş mevcut krizleri tek başına çözemeyeceği için işbirliği, tüm ölçeklerde hedeflere ulaşmada çok önemli.
Küresel sorunlar ve doğa olaylarının da sektörel olarak ele alınması gerekiyor. Su sorunları, kuraklık ve aşırı sıcakların da bulunduğu birçok iklim tehlikesinin etkilerini hissetmeye başlayacağız. Bu sebeple gelecekteki aşırı iklim olaylarına yanıt vermek için binaları ve toplulukları nasıl daha iyi hazırlayacağımız konusu gündeme geliyor.
Çevresel yatırımın faydalarının karşılığını alması biraz zaman alıyor olmasına rağmen şehirlere önem verilmesi gerekiyor.
Rapor, pek çok insanın yapması gereken çok şey olduğunu söylüyor. Bunun için de becerilerin geliştirilmesi ve davranış değişikliği gerekiyor. Rollerin ve sorumlulukların farkında olunması ile iletişim ve işbirliği yaklaşımları öne çıkıyor.
Sonuç olarak, biz gayrimenkul profesyonellerinin karar alabilmek ve içinde olduğumuz projelerde ilerleyebilmek için trendleri izlemekten çok, faydalı adımlar atması gerekiyor.
Üç boyutlu görüntü işleme teknolojileri Leonardo da Vinci İtalya’sından beri gündemde aslında. Ancak günümüzde metaverse veya markasını metaverse e taşıyan, taşıyacak olan şirketler popülerliğini arttırmış durumda. Bu durum, üç boyutlu sanal turların da popülerliğini ve dolayısıyla kullanım alanlarını arttırıyor.
Üç boyutlu görüntü işleme teknolojilerini kullanan, kullanacak olan sektörlerin başında da gayrimenkul sektörü geliyor. Bu teknolojiler sayesinde örneğin bir evin çekimleri yapılıyor, sonrasında ölçümlerden elde edilen veriler üzerinden dizayn, obje yerleştirme gibi işlemler yapılıyor. Farklı formatlarda ve açılarda boyutlandırılarak herhangi bir mekanın ön izlemesi yapılabiliyor.
Gayrimenkulde akla gelen ilk kullanım elbette potansiyel alıcılara veya kullanıcılara mekanı dijital olarak göstermek, izletmek.
Ne dersiniz? Gayrimenkulü yerinde görmek yakın gelecekte tarihe mi karışacak?
Not: Konu ile ilgili yakın zamanda internette gezinirken, yine yakın zamanda bulunmuş olduğum Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yer alan St. Antuan Kilisesi’ne rastladım.
Bu yıl hepimizin bildiği üzere gayrimenkul fiyatları 2020 ve 2021 yıllarına kıyasla çok yüksek artışlar gösterdi. Yükselen enflasyon ve döviz kurlarının yanı sıra bozulan arz talep dengesi fiyatların katlanarak artmasına sebep oldu.
Türkiye genelinde satışların yaklaşık %90 lık bir bölümünün gerçekleştiği 30 büyükşehir ile ilgili Inbusiness dergisinin yaptığı araştırmada dikkatimi çekenler şöyle:
30 büyükşehirde gözlenen ortalama getiri artış oranı %171, en büyük getiri artışı %250 ile Antalya’da.
En çok fiyat artışı yaşanan büyükşehirler çoktan aza doğru Antalya, İstanbul, Muğla, Mersin, Tekirdağ, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Adana, Aydın, Ankara ve Kocaeli.
Ankara, Bursa, Kocaeli ve Manisa’da konut kredisiyle ev alma ihtimali mümkün, diğer büyükşehirler için maalesef bu durum geçerli değil.
Haziran 2021- Haziran 2022 arasında Türkiye’de satılan toplam konut sayısı önceki yılın aynı dönemine göre %11.3 artış gösteriyor. Aynı şekilde Türkiye genelinde ipotekli konut satışları geçen yıla göre her ay çeşitli oranlarda değişiyor ve artış gösteriyor.
Sonuç olarak bu durum fiyatlar ne kadar yüksek olursa olsun, satın alma motivasyonunun sürdüğünü ve satışların hız kesmediğini gösteriyor.
Kira artışı ise Türkiye genelinde %148
Antalya %287 lik kira artışı ile yine birinci sırada (Antalya’nın Aksu ilçesi bir önceki yıla göre %327 ile Türkiye’de en çok kira artışı olan yer).
Kira artışında İstanbul %217 ile ikinci, Kayseri %204 ile üçüncü.
Yine bildiğimiz üzere son günlerde ofislerin konuta dönüştürülmesi ile ilgili adımlar atıldı.
Gelecek düzenlemeler sonrasında bu anlamda İstanbul için Basın Ekspres hattı başta olmak üzere Beylikdüzü, Pendik, Kavacık ve Ümraniye değerlendirilebilecek bölgeler olarak öne çıkıyor.
Büyükşehirlerde ilçe ve mahalle bazında ön plana çıkan lokasyonlar:
İstanbul’da en çok fiyat artışı Kartal’da en az artış ise Adalar’da. Kira artışı ise yine en çok Kartal ve Gaziosmanpaşa’da, en az kira artışı Şile’de.
İstanbul’un ve Türkiye’nin en değerli mahalleleri ise Beşiktaş’ta, Sarıyer’de, Bakırköy, Şişli ve Kadıköy’de.
Ankara’da kredi ile ev sahibi olunmak istendiğinde geri dönüş süresi 16-20 yıla çıkmış durumda. Diğer şehirlere kıyasla Ankara’da Çankaya merkezde ağırlığını hissettiriyor. En değerli mahalleler burada. Bu yıl Ankara’da en çok konut yine burada satılmış. Fiyat artışlarında Gölbaşı, Sincan, Keçiören, kira artışlarında yine Gölbaşı dikkat çekiyor. En az kira artışı Polatlı’da. Dolayısıyla Ankara’da en çok kazandıran ilçeler %270 ile Gölbaşı ve %200 civarı ile Çankaya ve Etimesgut.
İzmir’in en değerli mahalleleri Mavişehir Karşıyaka, Yenikale Narlıdere ve Kültür Mahallesi Konak. Fiyat artışları da yine en çok bu mahallelerde yaşandı. 117 mahallede %100 lük artış söz konusu.
Bursa’da bu yıl ortalama fiyat artışı % 147. Kira artış oranı da yine aynı şekilde. Kredi ödeme gücü yüksek olan şehirler içinde olan Bursa’da geri dönüş süreleri de uzamaya başladı. %200 lük artış yaşanan tüm mahalleler Nilüfer ilçesinde. Satış fiyatlarının da en yüksek olduğu bölge olan Nilüfer’de metrekare satış fiyatları 10.000 tl civarına yaklaşmış durumda. Kiraların en çok arttığı yerler ise Demirtaş Cumhuriyet Mah-Osmangazi, Yunuseli Mah-Osmangazi ve Güzelyalı Siteler Mah-Mudanya. En düşük artış ise Gemlik Küçükkumla’da.
Rusya – Ukrayna Savaşı sonrası gelenlerin etkisi ile fiyatlarda en çok değişkenlik Antalya’da. Satılık fiyatlar kadar kiralıkların da artış talebine girmesi geri dönüş süresi konusunda avantaj. Antalya, geri dönüş sürelerinde 16 yıldan önce kendini amorti eden tek büyükşehir. En yüksek kira ortalaması ise metrekare de 104 TL ile Konyaaltı.
Aydın’da en çok değerlenen yer Kuşadası.
Eskişehir’de özellikle kiralık dairelerdeki artış dikkat çekici. Ertuğrulgazi ve Batıkent mahallelerinde %200 ün üzerinde kira artışı bulunuyor.
Konut fiyatlarının m2 bazında en çok arttığı 7. İl Kahramanmaraş. Onikişubat mahallesi öne çıkıyor.